‘Ne kadar da çok geziyorsunuz’ cümlesini sıklıkla duyduğum için, son günlerde aklımda iyice belirginleşmeye başlayan ‘gezi ’ bloğu fikrini hayata geçirmeye karar verdim. Zira ben de seyahate çıkmadan önce özellikle ‘ne yenir, nereleri gezilir’ hususunda blog yazarlarının sayfalarını aşındıran ve bundan da çok fayda gören bir gezginim. Benim de çorbada bir tuzum olsun istedim. Üstelik de insan zihninden en güzide anıların bile zamanla silinip gittiği düşünülürse, benim için hayatımın en keyifli anlarının bulunduğu seyahatlerim de ölümsüz olacaktı. Başka bir gaye gütmeden yazmaya başladım.
Blogumu oteller, yeme-içme ve seyahatler olarak üç bölüme ayırdım. Böylesinin daha pratik ve faydalı olabileceği düşüncesindeyim. Güncel olması bakımından 2014 yılından önceki seyahatlerimi yazmadım. Yazılarımın tamamı ailece yaşadığımız deneyimler ve benim şahsi kanaatlerimin sonucudur. Hiçbir kuruluşu övmek ya da yermek amacında değilim.
Seyahat anlayışım bir çanta, bir hırka tarzında değil. Konforlu olmasına önem veriyorum. Gideceğim yerleri önceden araştırıp tavsiye edilen yerleri görmeye ve yerel tatları denemeye gayret ediyorum.
Blogların pek çoğunda benim için çok önemli olan bir eksikliği hissediyorum. Ya yeterince fotoğraf yok ya da gelişigüzel fotoğraflar konuluyor. Fotoğraf eğitimi aldığım ve fotoğraf çekmekten çok keyif aldığım için gittiğim yerlerden güzel kareler yakalamaya çalışıyorum. Bunları da yer yer blogumda yayınlıyorum. Umarım seyahatleriniz için faydası olur.
Bana gelince, 1977 Bursa doğumluyum. Eşimle birlikte serbest avukatlık yapıyoruz. 2005 doğumlu Bora ve 2011 doğumlu Ada’nın annesiyim. Seyahat etmeyi, doğayı, denizi, farklı lezzetler tatmayı, fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Hayat güzel. Şu kısacık ömürde ailemle birlikte ağız tadıyla geçirebildiğim her an için şükürler olsun..